Sizlere bugün vizesiz olarak gidebileceğiniz, tarih ve sanat kokulu, aynı zamanda dil bilmeden ve paranızın değerli olduğu bir yeri tanıtacağım. Ukrayna’nın 7. büyük şehri Lviv. Lviv, Ukrayna’nın kültür başkenti olarak kabul ediliyor. Opera binaları ve çeşitli müzeleriyle adeta ün salmış durumda. Gelin hep beraber biraz daha tanıyalım.

Hürrem Sultan’ın doğmuş olduğu Ukraynaca ”Lion” anlamına gelen Lviv şehri, kültürel ve mimari yapılarıyla adeta ziyaretçilerini büyülüyor. Ayrıca Ukrayna’ya gidecekseniz vize şartı aranmıyor ve Türk lirası burada daha değerli!

Büyüleyici yanından ötürü UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adını yazdırmayı başaran nadide bir şehir.

2. Dünya Savaşı’nda Polonya’ya ait iken, savaş sonrasında Ukrayna sınırları içerisinde kalmıştır. Küçük ama bir o kadar da sevimli bir şehir olan Lviv, bir meydan ve onun etrafında toplanmış olan yerlerden oluşuyor. Turizmi arttırmak amacıyla harika konsept kafeler tasarlanmış. Müzeleri bir kenara koyacak olursak saatlerinizi vererek bile bitirmeniz mümkün fakat müzelere uğramanızı içtenlikle tavsiye ediyorum çünkü buraya bunun için bile gelinebilir!

Gezilecek yerleri saymakla bitmeyecek ama en önemli ve en güzel ilk 3 tanesinden bahsetmek istiyorum. Old Town,Lviv Opera Binası ve kesinlikle Lviv Lychakiv Mezarlığı diyebilirim. Hayatınızda hiç mezarlık ziyareti yaparken para verdiğinizi gördünüz mü? Burada öyle fakat o kadar güzel ve derin anlamlar içeriyor ki gezdikten sonra eminim sizler de bana hak vereceksiniz.

Ekstra eklemek istediğim bir şey de var. Kayıp Oyuncaklar Müzesi. Burası biraz korkutucu görünse de gerçekten görmeye değer!

Ortalama sıcaklıklar göz önünde bulundurulduğunda gidebileceğiniz en uygun dönem Temmuz-Eylül ayları arasında olacaktır. Lakin Noel zamanı oranın güzel ve farklı ambiyansı tatmak isterseniz çok sıkı giyinmenizi ve hazırlanmanızı tavsiye ediyorum. Yaz mevsiminde gidecek olsanız bile yanınızda uzun kollu ya da ceket bulundurmanızı öneririm çünkü gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı gerçekten fazla!

Zamanınız kalır ise Eczane Müzesi’ni de gezmenizi öneririm. Sakin bir ortam aradığınızda Ivan Franko Park‘a gidebilirsiniz. Rinok Meydanı ve Opera Binası yakınında konaklama seçeneğiniz varsa buralarda konaklamak sizin için daha iyi bir seçenek olabilir. Böylece tüm şehri yürüyerek bile turlayabilirsiniz. Unutmayın ki bu şehir tahmin ettiğinizden daha ucuz. Para konusunda çok sıkıntı çekmeyeceksiniz..

1 TL = 2 Ukrayna Grivnası ediyor.

Gastronomi turizminin artmasıyla birlikte günümüzde pek çok insan farklı ülkelerin yerel lezzetlerini deneyimlemek için seyahatlere çıkmaktadır. Peki dünyada bir marka haline gelmiş bu mutfakları bizler ne kadar iyi tanıyoruz? Gelin birlikte bakalım.

İTALYA

İtalyan mutfağı, dünya mutfakları arasından en bilinenlerden biridir. Günümüzde pek çok gastro turist İtalya mutfağını yakından görmek için ülkeyi ziyaret eder ve sahip olduğu yerel lezzetleri deneyimler. Yaklaşık 400’den fazla peynir çeşidiyle, pizza ve makarnalarıyla bir marka haline gelmiştir. İtalyan mutfağı içinde çok farklı tatların bulunduğu bir Akdeniz Mutfağı’dır.

En ünlü lezzetlerden biri olan pizza aslında yoksulların yemeği olarak bilinmektedir. İnce bir hamur üzerinde çeşitli malzemeler konularak yapılan bu yemek daha sonralarda soylular tarafından tüketilmeye başlamış ve bu şekilde popülerlik kazanmıştır.

Ülkenin her bölgesi kendine özgü bir peynir üretimi yapmaktadır. Ülkenin vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan makarnalar da İtalyan mutfağının olmazsa olmaz bir parçasıdır. Penne, tortellini, spaghetti, fettuccine gibi pek çok çeşidi olan makarnalar bolonez, pesto ve napoliten sosları ile buluşarak sizlere birbirinden güzel lezzetleri sunabilir.

İtalyan yemeklerinin neredeyse hepsinde zeytinyağı görmek mümkündür. Mutfağın önde gelen içeceklerine baktığımızda ise şarap, espresso ve cappucino gibi kahveler yer almaktadır. Elbette İtalyan mutfağı denince tatlıları unutmak olmaz. Çok çeşitli tatlı kültürüne sahip olan bu mutfak; tiramisu, panno cotta, connali ve torrone gibi meşhur tatlılarıyla gastronomi turizminde önemli bir yer almıştır.

Fransa

1533 yılında II. Henry tahta geçmiş ve ardından soylu bir İtalyan olan Catherine ile evlenmiştir. Beraberinde İtalyan aşçının ekibini Fransa’ya getirmesi ile İtalyan mutfak kültürü Fransız mutfağını etkileyerek Fransız mutfağının gelişmesine zemin hazırlamış bu şekilde de kendine has bir mutfak oluşmuştur. Yine bu dönemde Fransızlar çatal, bıçak, kaşık ile ilk defa tanışmışlardır. Fransız mutfağının genel özelliklerine baktığımızda en başta soslar yer alır. Pek çoğumuzun da bildiği beşamel sos bu mutfağın vazgeçilmezleri arasındadır. Ülkenin deniz kıyısındaki bölgelerinde midye, ıstakoz ve karides gibi deniz ürünleri de sıkça kullanılmaktadır. Fransız mutfağının dünyada bu kadar tanınmasının en önemli sebeplerinden biri ise şarap konusunda bir marka olmasıdır. Ülkenin pek çok bölgesinde o yöreye ait bir şarap türü bulunmaktadır ve ülke 1000’i aşkın peynir çeşidine sahiptir. Bunlarla birlikte Fransız mutfağının önemli noktalarından biri de tatlılar. Ülkemizde de çok sık rastladığımız ve pek çoğumuzun da severek yediği profiterol, çikolatalı sufle, makaron ve ekler gibi tatlılar Fransız mutfağının gözde lezzetleri arasındadır.   

Çin

Dünyanın pek çok yerinde bulabileceğiniz bu mutfak kültürü dünyanın en zengin mutfaklarından biridir. Çin mutfağı Uzakdoğu da bile Çinlilerin yaşadığı her bölgede büyük farklılıklar göstermektedir. Çin mutfağının genel özelliklerine baktığımızda, sebzenin ön plan da olduğunu ve yemeklerin yemek çubuklarıyla yenildiğini görmekteyiz. Aynı zamanda ekmeğin fazla rağbet görmemesi ile bunun yerini pilav almıştır. Pirinç bu mutfak için önemli bir besin kaynağıdır. Neredeyse çoğu malzemenin bulunduğu bu mutfak kültüründe, soya fasulyesi ve soya fasulyesinden türeyen malzemeler özel bir önem taşır. Bunların arasından soya sütü, soya sosu ve tofu da yer almaktadır. Ülkenin kendine has birçok sebzesi mevcuttur. Bunların arasında körpe mısır koçanı, Çin lahanası, çeşitli mantar çeşitleri, Çin brokolisi, körpe bambu çubukları, Çin su kestanesi, su teresi gibi sebzeler vardır. Çin mutfağı etler arasından en yaygın olarak domuz veya tavuk etini tercih etmektedir.  Ayrıca 13. yüzyıldan bu yana Pekin civarında hazırlanmakta olan Pekin Ördeği Çin’in millî yemeği olarak kabul edilmektedir. Undan yapılan yiyecekler arasında Çin mantısı ve Çin böreği en önde gelenlerdendir.

Lübnan

Bir Ortadoğu ülkesi olan Lübnan, yemek kültürü ile gastronomi alanında kendinden sıkça söz ettiren yerlerden biri haline gelmiştir. Farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış olması ülke mutfağının gelişmesinde etkin rol oynamıştır. Lübnan mutfağındaki pek çok yemek binlerce yıl öncesine Roma , Yunan , Pers , Bizans , Arap , Mısır ve Fenike dönemlerine kadar izlenebilir. Yemeklerde bol miktarda baharat kullanılan bu mutfak, yoğurt tüketiminde de Türkiye’den hemen sonra gelmektedir. Mezeler, Lübnan mutfağının olmazsa olmaz bir parçasıdır.  Farklı ülkelerin mutfaklarında bile yer etmiş olan bu mezeler ülkenin yemek kültürünün nerdeyse temelini oluşturmaktadır. Pita adı verilen ekmek çoğu yemekle birlikte sunulur. Nohutun çok sık kullanıldığı bu mutfakta, Falafel ülkenin en meşhur lezzetlerinde biridir. Sebzeler genellikle çiğ tüketilir ve zeytinyağı kullanımına oldukça önem verilir. Bununla birlikte, Humus, Tabbule, Kibbe Lebeniye ve Fattoush gibi lezzetlerde ülkenin vazgeçilmezleri arasından yer almaktadır.

Meksika

Meksika mutfağını Aztekler, Mayalar, Zapotekler ve İspanyol koloni devirleriyle Fransız, Arap ve Karayip geleneklerinin bir sentezi olarak kendini gösterir. Kakao, vanilya, avokado, yer fıstığı, domates, çili ve mısır gibi tüm dünyaya yayılmış bazı bitkilerin de anavatanıdır. Kolonileşmeden sonra ülkeye yeni gıda maddeleri getirilmiştir. Yemek yapımında mısır ve çili çok sık kullanılmaktadır. Ayrıca hemen hemen tüm yemeklerle mısır tortillası tüketilmektedir.  Meksika mutfağı bol acılı ve baharatları ile meşhurdur. 90’dan fazla çeşitleriyle dünyanın en zengin acı biber türlerine sahiptir. Ülkenin en meşhur yemeği elbette ki Taco’ dur. Yapımında tortilla, et, peynir ve çeşitli sebzeler kullanılır. Ayrıca, yanında bazı garnitürler de tüketilebilir. Meksika denilince akla ilk gelen içeceklerden biride tekiladır. Aztekler 2000 yıl önce agave bitkisinin özsuyundan ürettikleri içkiye “Octilli Poliqhui” adını vermiş ve kutsal kabul ettikleri bu içkiyi Büyük Maya Tanrısı Olmeca’ya adamışlardır.

İsmini Meksika’nın Jalisco eyaletine bağlı bir kasaba olan Tequila’dan alır. Meksika çeşitli tatlılarıyla da ünlüdür. Üstü kızartılmış tatlı keçi sütünden yapılan cajeta veya hindistan cevizi ve yumurta sarısıyla hazırlanan cocada Meksika mutfağının meşhur lezzetlerindendir.

Hindistan

Hint mutfağı, tatlıdan ete kadar tüm yemeklerde kullanılan çeşitli baharatlarla, bu mutfağın baharat cenneti olarak adlandırılmasını sağlamıştır. Ülkenin kuzey ve güneyi arasında hem tarihsel hem de iklimsel farklılıklar görülür. Bu da ülkenin mutfağında çeşit ve pişirme yöntemleri konularında farklılıklar doğurmuştur.  Kuzey Hindistan Himalaya eteklerindedir ve burada yaşayan insanlar daha zengin beslenme alışkanlıklarına sahiplerdir. Güney Hindistan’da ise sebze ağırlıklı, vejeteryan ve çok acı yemekler sunulmaktadır. Köri, Hint mutfağının temel taşlarından birini oluşturur. Pek çok çeşidi olan bu baharat yapılan yemeğe göre farklılık göstermektedir ve özellikle beyaz etle birlikte kullanılmaktadır. Hint mutfağında kırmızı ete nazaran beyaz etin daha ağırlıklı olduğunu görmekteyiz. Bu mutfakta köri kadar sıkça tüketilen bir diğer gıda ise pirinç. Dünyaca ünlü basmati pirincinin de anavatanı olan Hindistan aynı zamanda çok çeşitli ekmek kültürüne de sahiptir. Hint mutfağının en ünlü yemeklerinden biri de samosadır. Samosa bir nevi patatesli börek ancak içindeki patatesli harç oldukça acıdır. Mutfağın en ünlü sunum şekillerinden biri Thali’dir. Bu sunumu tabldot sunumuna benzetebiliriz. Thali’de bir öğünde tüketilebilecek tüm yemekler büyük bir tepside farklı bölmelerde sunulur.

Türkiye

Osmanlı mutfağının mirası olan Türk mutfağı; Balkan ve Ortadoğu mutfaklarını etkilediği gibi, aynı zamanda bu mutfaklardan da etkilenmiştir. Türk mutfağı, yedi bölgede farklı yöresel lezzetlere yer veren, dünyanın en önemli mutfaklarından biridir. Bu birbirinden güzel lezzetleri deneyimlemek için her yıl pek çok ülkeden yabancı turist ülkeyi ziyaret etmektedir. Türk mutfağının tarihi süreci incelendiğinde, Orta Asya’dan günümüze kadar değişim ve gelişim göstermiş, en parlak zamanını Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşamış ve Türk toprakları üzerinde hüküm süren uygarlıkların etkisiyle de günümüze zengin bir yemek hazinesi bırakmıştır. Her bölgenin mutfak kültürü gerek coğrafi konumu gerekse tarihsel süreci acısından çok derin farklılıklar göstermektedir. Dünyaca meşhur lezzetleri arasında döner, lahmacun, mantı, zeytinyağlı sarma, tantuni ve iskender kebap en önde gelenlerdir. Tatlılarda ise baklava, künefe, lokum ve kadayıf vazgeçilmezler arasındadır. Bununla birlikte Türk kahvesi, rakı, şalgam, ayran ve çay da Türk mutfağının dünya çapında bilinen içecekleridir.